3 Aralık 2007

Gizli Kahramanlar

Eğer yaşamımızda bazı şeyler daha iyiye gidiyorsa, bunda görünür kahramanlar kadar gizli kahramanların da büyük payı vardır.
Gizli kahramanlar, bazen bir muhasebe uzmanı, bazen bilgi işlem şefi bazen de bir yönetici asistanı olarak karşımıza çıkar.
Gizli kahramanlar yaptıkları işi en iyi şekilde yaparak ve bu işten keyif alarak istisnasız herkesin beğenisini kazanırlar. Mütevazi kimlikleri ile reklamdan uzak durarak yalnızca işlerini yaparlar.
Bu kahramanlara bir iş verdikten sonra artık düşünmenize gerek kalmaz. Onlar gereği neyse yaparlar. Sızlanma, bahane üretme yoktur lügatlarında.
Gizli kahramanların ortaya koyduğu performans o kadar tutarlıdır ki, belirli bir zaman sonra “doğal olanın bu olduğu” düşüncesi kapılırsınız.
Çoğu kez bu kahramanların kıymetini bilemez ve çevremizden uzaklaşmalarına neden oluruz. Asıl değerleri, bu yokluk anlarında farkedilir. Bir de başkaları gelmişse yerlerine, “beyaz örtüdeki yemek lekesi” misali aradaki fark tüm netliğiyle gözler önüne serilir. Bu anda içimizi bir burukluk kaplar, şuçluluk duygusu duyarız. Ama iş işten geçmiştir. Artık dönüşü yoktur. Giden gitmiştir.
Bir de farkında olmadığımız gizli kahramanlar vardır çevremizde. Ne kadar hislerimizi yitirme noktasına gelmişsek ve ne kadar yalnızca “reklamlar” ile dünyamızı algılamaya başlamışsak bu gizli kahramanları farketmemiz o kadar güçleşir. Bu kişiler mucizeler yaratmaktadır ancak bizler ise olup bitenden bihaber şekilde ortalarda dolaşırız.
Diğer yanda hiçbirşey yapmayanlar az biraz yaptıklarını allayıp pullayarak ve hikayelerini abartarak bizleri kendilerine inandırmaya çalışırlar.
Gerçi bu hikayeler genelde pek uzun sürmez ve olumlu sonuçlanmaz. Hele bir de ders çıkarmayı bilmiyorsak; çok sık “ Allah Allah, daha neler göreceğiz” şaşkınlıkları ile karşılaşırız.
Böyle ortamlarda gizli kahramanları keşfetme duyarlılığımız gittikçe azalır. Artık ‘büyük şeyleri başarmak’ başarı olarak kabul edilir. Küçük başarılar ise daha da küçülür, küçümsenir. Doğal olarak, bu başarıları yaratan gizli kahramanlar da...
Tüm teşvikler görünür kahramanlara yöneliktir. Sosyal yaşam da, iş alemi de bunu sever. Gizli kahramanlar çoğu kez genel kitlenin arasında kaybolur gider. Gerçi onların pek fazla statü kaygısı yoktur ama sonuçta insandırlar.
Bu yaklaşım genel kitle gözünde gizli kahramanlığı enayilik mertebesine taşır. “Ülkeyi sen mi kurtaracaksın” deyimi bu anda gündemimize girer ve gizli kahramanlığı hedef alır.
Ayrıca bu yaklaşım herkesi görünür kahraman olmaya güdüler. Görünür olmak, var olmakla eş değer tutulur.
Ancak unutmayalım ki, görünür olmak sınırlıdır. Bu mertebeye geldikten sonra orada kalmak ayrı bir derttir.
Yine unutmayalım ki, sırada çoook kişi bu anı beklemektedir.

Hiç yorum yok: